19 Ocak 2010 Salı

2012

---spoiler---

Çok fazla kendinizi kaptırmadan izlerseniz sizi hayli eğlendirecek film. Ama... filmde o denli çok mantık hatası var ki insanı boğuyor en sonunda. Klişeler deseniz gırla gidiyor.

Filmdeki bütün yan karakterler ölüyor bir kere. Amerikan sinemasının olmazsa olmazı çocuklar her daim kurtuluyor. Diğer elemanların ölmesi için adeta "Son durak" vari müdehaleler yapılmış.
- Tsunami oluyor ve koca Hindistan'ı geçmesi 28 dakika falan alıyor. dalgaların hızı 2.000 km'ye yakın olmalı.
- Himalayaları aşan bir tsunami düşünün. Ne denli büyük bir su kütlesinin yer değiştirebileceğini hayal edin. Peki, bu su bir şekilde ortalama yüksekliği 6.000 metre olan dağları son sürat aşıyor diyelim ama bu suyun geldiği yerde karaların artması lazım değil mi?
- Teknoloji her bir boku hallediyor. Tsunamilerin nerede oluşacağını, hızını, bulundukları yeri ne zaman vuracaklarını saniyesine kadar hesaplıyorlar ama bu kıyamet gününden afrika gibi koca bir kıtanın yara almadan kurtulacağını hesaplayamıyorlar. Yani, o kadar hazırlık yapacaklarına al bütün insanları götür klimanjaro'nun eteklerine hepsi kurtulsun.
- Gemimizi tsunami vuruyor ve nasıl oluyorsa çin'den everest'e varması dakikalar alıyor. Buradaki oksijen seviyesinin azlığından dolayı bir kişinin bile rahatsız olduğunu, soğuk havadan dolayı rahatsızlandığını görmüyorsunuz.
- Yellowstone milli parkı dev bir volkana dönüşürken, Woody Harrelson'un etrafına apartman boyunda kayalar, eriyik halinde taşlar düşerken bunlardan basit vücut çalımları ile kurtulması "Ohaaa" dedirtiyor insana.
- Kahramanlarımız çift motorlu bir uçakla paroplastik akıntının içinde kalıyorlar. Terlemeden çıkıyorlar sonra. ortalama 600 - 1.200 derece sıcaklıkta o uçak nasıl infilak etmeden çalışır bir kere. Yönetmenin en azından basit ilmi bilgileri olan birinden destek alması gerekirdi. Kafasına göre takılmış sanki.
- Filipinlerdeki Pinotubo yanardağı patladığında bile tüm dünya etkilenmişken yellowstone milli parkı büyüklüğünde bir yanardağ patlıyor ve sadece washington falan etkileniyor bundan. Ulan dünyanın anasını ağlatacak asıl felaket bu boyutlarda bir volkanın faaliyete geçmesidir aslında. Bilimadamları son günlerde dinozorların yok olumuna sebep olarak dev bir göktaşı yerine dev bir volkanın patlamış olma ihtimali üzerinde ciddi ciddi kafa yormaya başladılar.
- Az şiddetli güneş rüzgarları bile dünya yörüngesindeki uyduları hacamat ederken dünyanın sonunu getirecek denli tarihte eşine benzerine rastlanmamış güneş rüzgarları nedense uydulara bir zarar vermiyor. Herkes uydular aracılığı ile iletişime devam ediyor.
- Koca bir şehir altlarında yerin dibine gömülürken kahramanlarımız minik uçaklarıyla oluşacak türbülansların hiç birine girmeden yollarına devam ediyorlar.
- Her taraf karlarla kaplıyken ve sıcaklık eksi bilmem kaç dereceyken nuhun gemisine gönderme olsun diye gemilere helikopterle hayvan taşımaları... O soğukta afrika savanlarından getirdiğin hayvan sağ kalır mı hiç. O zürafayı, o fili o helikopter nasıl taşıyor? Hadi taşıyor diyelim nasıl indirecek? Nasıl soktun o hayvanları oraya? Nasıl çıkartacaksın. kafeslerde taşımak koca bir ekibin aklına gelmedi mi?

Klişelere gelince,
- Önceden de söylediğim gibi çocuklara bu tür filmlerde bir şey olmaz.
- ABD başkanı her daim insanlık adına hayatını feda etmeye hazır yüce insanlardır.
- G8 ülkeleri sanki dünyanın anasını belleyenler değilmiş gibi hep böyle üstün insan gibiler.
- Filmin yan karakterleri illa ki ölecek. Eski karının kocası da bir şekilde ölmeli ki sen tekrar ona dönebilesin.
- Filmde mutlaka iyi bir bilimadamı ve kötü bir devlet yöneticisi olmalı.
- koca şehir etrafında un ufak olurken kahramanımızın ve yanındakilerin burnu bile kanamaz.

Filmi yine de izleyin. Nedeni ise; Çünkü size olası bir kıyametin neye benzeyeceğini Roland emmerich'ten daha iyi kimse gösteremez. California'nın yerle bir olduğu o yaklaşık 20 dakikalık sahne tek kelimeyle nefes kesici. Evet, filmin kahramanları her durumda sinir bozucu bir şekilde sıyırıyorlar ama onları yok sayarsanız gerçekleşen trajedi tüylerinizi diken diken etmeye yeter. Gerçekten de Roland emmerich karakterlere dayalı bir film yapacağına bu konuda bir belgesel çekse eminim tadından yenmez. Bu adam bir takım insanları yaşatmaya, bir takım insanları da öldürmeye çalıştıkça filmdeki kontrolünü yitiriyor sanki.

Bunun dışında filmde görsel efektlerin dışında bir şey olmadığını söylüyorlar ya. Bu da şuna benziyor. Kaleciniz iyi olmasaydı bu maçı alırdık! iyi de kaleci de o takımın oyuncusu. efektlerde bu filmin bir yapıtaşı anlayacağınız. Bunun için yermenin anlamı yok. Ama özel efekt bombardımanı sona erdikten sonra filmin sıradan bir macera filmine dönüştüğü de bir gerçek.

Jurassic Park'ı insanlar gerçekte bir dinozor olsaydı nasıl olurdu diye görmeye gitti. iyi de oldu bence. Bu filme biraz da o gözden bakmak lazım.

Son bir şey daha. Bizimkilerin gemisinin kaptanı olarak "History of violence - Şiddetin Tarihçesi" filminde daha ilk anlarda kafası Vigo Mortensen tarafından patlatılan adamı koymuşlar ki filmin sonuna kadar kesin bir pislik yağacak diye düşünmeme neden oldu.

---spoiler---

alıntıdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder